11 Ocak 2009 Pazar

Charles Bukowski (1920 - 1994)

20.yy edebiyatına kendine özgü tavrı ile katılmış bir yazardır Bukowski. En önemlisi kendi yaşamı içinden söz almasıdır. Zaman zaman bilinçli zaman zaman acımasız bir tavrı ile yaşamı boyunca kişisel başkaldırısını törpülemeden ,yazarlık ve aydın kimliğini kendi doğruları ile sunmayı başarmıştır. Ekmek arası romanı; Gorki'nin Çocukluğum ,Dostoyevski'nin Suç ve Ceza, Kosinski'nin Boyalı Kuş,Genet'nin Hırsızın Günlüğü romanlarının yanında yer alır..

Toplumun en alt kesimini acılarıyla ve gerçekleri ile anlatır. Toplumun içinde hakim kültüre ve ahlak değerlerine aykırı ,sisteme ayak uyduramayan karakter onun romanlarının kahramanlarıdır.

'' Kuşkusuz sokakta yaşayanlarının arasında da çok iyi insanlar vardır.Ve onlar zavallı falan değillerdi,yalnızca sistemin dişlileri arasındaki yerlerini almamışlardı... Sınırları reddederek özgür yaşayan , ama yine de başını sokacak bir ev bulabilenlerin sisteme karşı önemli bir zafer kazandıklarını rahatlıkla söyleyebilirim.''

Bukowski ayyaş,pis ve zen kayıtsızlığıyla anıldığı ölçüde de ahlaksız olarak bilinir. Sanatı benzersiz ruhu ile farklı bir dünyayı anlatarak gerçekliğin sözcülüğünü yapmıştır.Yazar olarak kendini edebi anlamda var etmeyi başarmıştır.

''Kötü çocuklar onlar'' derdi babam.''Fakir ailelerin çocukları'' Evet diye katılırdı annem. Annemle babam zengin olmayı arzuladıklarından kendilerini öyle görüyorlardı''

Kadınlara karşı kurduğu dünya ise romanlarında nefretten aşka kadar herşeyi ile varolmayı başarmıştır..

''Kadınlar her yere yanlarında aynayla gitmekten vazgeçtiklerinde bana kadın haklarından söz edebilirler belki''

Yaşamını farklı tüketmiştir ve kendi gibi olmayı başarmıştır. Kendini izlemiştir ,kendinden kaçmamıştır ve kendi gibi ölmüştür...

''Genellikle yaşamın en güzel bölümleri hemen hiçbir şey yapmadığınız anlardır. Vaktinizi tümüyle ense yaparak geçirirsiniz.Her şeyin anlamsız olduğunu fark ettiğiniz zaman,bunun ayrımına varmış olmanız yaşamınızı anlamsız olmaktan kurtarır aslında. Ne demek istediğimi anlıyormusunuz? Benimkisi iyimser kötümserlik.''